Yerde Kalmamıştır
Zamân-ı hâzırda bilcümle hükme muntazır olacak kadar mert, sadakat teftişini kendi vicdan mizanında tartacak kadar cevval olan erbab-ı liyakata cevaben...
Gerçi dilimin "yâ" sesi emmârede kalmışdır Amma sözümün kânesi dost-pârede kalmışdır
Yoldur yürünür er kişi kimmiş bilinir şeyhim Heyhat kırılan kol da aşikârede kalmışdır
Gafle düşenim ben bu sözün hakka delaldir Göz Hakka nazar kıl diyecek yârede kalmışdır
Agah olamam sen gibi benden öte berduş yok Attar ve Muhib ben gibi meyhânede kalmışdır
Gezmek dilerim şimdi şiirlerde şuurla Şuuru şiirden görecek dârede kalmışdır
Bin virdimi şeyhim bana Âh'tan yana vermiş Meşk-hâne tülümdür o da şerârede kalmışdır
Münhâ direnirsen edebiyyat diyerek sen Bu sîga fetih ehli o kerrârede kalmışdır
Münhasır